18 Nisan 2011 Pazartesi

Geçti Borunun Pazarı Sür Eşşeğini Nideye

Bu gün sizlere biraz okuldan bahsetmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben kesinlikle bi inek değilim. Hatta normal hayatta olduğum gibi okulda da bi boku yapamıorm pek. Yani her bi bokum kötü ve arada sırada düşünüyorum aceba benim bu dünyaya geliş amacım ne? Kesin bi arıza çıktı yanlışlıkla gönderdiler beni. Hernese. Ama en zevk aldığım şey tabiki herkesin okula geliş sebebi "my BFF" yani en en en iyi arkadaşlarım. Onları çok seviyorum, en nefret ettiğim ders tarih bile güzel geçio onlarla. Tabi gerçi muhabbetimiz pek tarihle ilgili değil ama olsun...
"Aaaa! Xxxx'in ayakkabılarını gördün mü? Şaşırdım."
"Oha kız resmen evrim geçirmiş ineklikten markaya!"
"Siz ne diosunuz şu şuna çıkma teklifi etmişte kabul etmemiş!"
"Nee inanmıyorum! Demek onu seviyomuş vay kaşaaar!"
"Aaa Xxxx geçen Feriha'yı izledin mi?"
"Evet ya nişanlısı ne garip konuşuo dimi ama. Hahahha."
"Evet Feriha Hanım. Zuhahahh. Bak bak, adamın biri gülmüş karısıda menekşe zuhahahah."
(bunu diyen bendim)
"Iyyy iğrençsin AcemiCadı. Doğruya bu gün iğrenç espri günün."
Hazır demişken benim iğrenç espri günüm vardır. Her pazartesi insanları doğduğuna pişman edicek kadar iğrenç espri yaparım. Yapmamdaki tek amaç ztn pazartesileri eşşeğin çişi gibi geçio ben morallerini daha da düşürmek vea severlerse belki gülerler die yapıorum bu işkenceyi. Öyle bölye iyi katlanıyolar bana. Ama seviyolarda. Yani sınıfın en matrak, en komikleri arasındayım. Hele bide telefonu özele alıp tanımadığımız insanları işletmemizz vardır gülmeyen bulamazsınız.Herkes farklı telden bişiler söler ben genelde rus aksanı ile mal mal konuşurum ve çok hoşlarına gider.
Böyle biz telefonda birini işletirken "Bedava dk var bende." gibi mal bişi sölerseniz sınıftaki herkes aç hamsiler gibi üstünüze çullanır. Bu yüzden genelde dknız varsa bile saklayın sölemeyin insanlara.
Bu günde benzer diyaloglar ve anlarla geçti. Ama o yoktu. Gelmemişti. Zaten haftada bi iki kere gelmez ve hocalar şikayetçi olur bundan. Ama bu sefer nedense boşluğunu çok hissettim her kahkahamızda biraz da onu aradım. Zaten aramız pek iyi değil. Arkadaşımın (burda ona ÖzentiKaltak demek daha uygun olur) ÖzentiKaltak gidip gidip bizim ayrılmamızdaki sebepleri ve diğer gereksiz soruları sorup durmuş geçen gün. İşte çocuk beni ztn sevmemişte, çıktığıyla bidaha çıkmazmışta bik bik bik. Önceki yazımda da demiştim sanırım bunları. Çocukt bu yoğun ilgiden neresinden sıktıysa ondan hoşlandığımı düşünmeye başlamış ve benden bi süre uzaklaşma kararı almış. Tamam evet hoşlanıorm ama a salak sen gel bi sor böle böle mi die de ona göre soğu benden. Şimdi maşallah ÖzentiKaltakla aralarından su sızmaz oldu. Bende bu duruma karşı koymak için gittim konuştum çocukla işte "ÖzentiKaltakla konuşmuşsunuz biliorum fln dedim sonra senden hoşlanmıorm" dedim buda bişiler zırvaladı ama takmadım ben. İşte böle oldu ondan hoşlanıorm ama hoşlanmıorm dedim bi güzel rol yaparak. O da tekrar kanka olmaya çalışıcakmış. Geçti borunun pazarı sür eşşeğini nideye. Bu sefer ben ondan soğutucam kendimi kolay kolay iyi arkadaş olamicak benle ve çok aricak eminim ki...
İşte böle böle mal bi hayat yaşamaya devam ediyorum. Heralde devam da edicem...

14 Nisan 2011 Perşembe

Sıçtığımın Pirensipi (veya o nasıl yazılıyorsa artık)

Herkese Merhaba. Veya düzgünce slm!
Blogun başlığına bakıp bi önyargı oluşturanlar için söylüyorum hayır ben her akşam farklı bir dizi izleyen klasik türk kızı değilim. Sadece deneyimlerimden daha doğrusu deneyimsizliklerimden kaynaklanan bir takma isim bu. Gerçek adım ne mi? İlerleyen zamanlarda söylerim. İsmimi belirtmek istemiyorum çünkü pat diye yazarsam kim olduğum anlaşılır ve beni tanıyanlar çok spastik biri olduğumu düşünebilir. Yoksa puCCa'ya özendiğimden dolayı takma isim oluşturmadım. Ha bu arada hazır demişken puCCa'ya ve onun yazılarına bayılıyorum. Gerçekten çok iyi. Ama yazının başında dediğim gibi ben acemi cadıyım. Tabiki bu konuda onun kadar iyi olmadığımı biliyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Neyse konumuza dönelim.
 Bir daha bi oduna kör kütük aşık olduğumda hatırlatın bana erkeklerin hepsi aynı! Gerçekten böyle, duyardım ilk başlarda saf saf  "Yoo benim ki bi başka" desemde onun içide çürük çıktı. Aslında bizim ilişkimizin yaklaşık 2 yıllık bi geçmişi var ama her ne olduysa geçen bahar ondan hoşlandığımı fark ettim. Kankaydık falan böle yakındık baya. Bi ara söledim bunu ona ilk başta olmıyacağını söyledi sonra bende senden biraz hoşlanıyorum gibi bir şeyler geveledi. Tabi bende en küçük fırsatı değerlendirdiğim için direkt olarak çıkmaya başladık. 1, 2 ay çıktık ama yürümüyordu. Her buluşma çok sessiz geçiyordu bunun heyecandan mı yoksa sıkıntıdan mı olduğuna siz karar verin. Hep aynı şeylerdi bir film izleyelim sonra yemek yiyip evli evineee köylü köyüneee hesabı. İlişkinin heyecanı bile sönmüştü. Bunu o da fark etmiş olacak ki ayrıldık.
 İlk başta iyi dedim bencede dedim ama olmadı. Unutamadım onu. Hala unutamadım. Şu an biz ayrılalı yaklaşık 9 ay oldu. Ve biz bu süre içinde tekrar kanka olduk. Ama eskisi gibi değil daha da yakındık. Arada bir benden hoşlandığını düşünüyorum ama o arkadaşlarıma beni sevmediğini zaten ilişkinin ilk baştan da yürümeyeceğini bildiğini söyleyip duruyormuş. Ne komik çocuk iltifatlar ediyor bana çok yakın davranıyor ama beni sevmiyor. Zaten pirensipi değilmiş bi çıktığıyla ikinci defa çıkmak. Sıçtığımın pirensipi ki pirensip böyle mi yazılıo bilmiorm boşverin. Şu an kafam allak bullak sanırım en doğrusu onunla oturup bu konuyu düzgünce onunla konuşmalıyım veya bilmiyorum böyle nereye kadar devam edebilirim.
Amma aptalım. Sevmekten vazgeçiremiyorum kendimi. Ama keşke onun beni sevmesini sağlayabilecek bir büyü olsaydı elimde. Gerçi ben yine bi bokluk eder onuda yapamazdım ama nese artık.
Farkındayım sanırım fazla yazdım sıkıldıysanız tekrar okuyun sıkılmadıysanız bi sonraki yazımı bekleyin.
Acemi Cadı...